Sivas davası zamanaşımında yanacak

2 Temmuz 1993’te 37 kişinin hayatını kaybetmesine neden olan Sivas olaylarına ilişkin son davanın 13 Mart’ta ‘zamanaşımı’ nedeniyle düşmesi bekleniyor.

Mesut Hasan Benli

ANKARA- Sivas’ta 37 kişinin ölümüyle sonuçlanan olaylara ilişkin firari 7 sanığın yargılandığı davanın 13 Mart’ta zamanaşımından düşmesi bekleniyor. Savcılık, 6 sanığa ilişkin zamanaşımı süresinin 2008’de dolduğunu belirterek davanın düşürülmesini talep etmişti. Yargı çevreleri de yasal bir düzenleme yapılmaması halinde, davanın düşmesinin kaçınılmaz olduğunu vurguluyor.
2 Temmuz 1993’teki olaylara karışanlar hakkında 3 ayrı iddianame hazırlandı. Yargılama sonucunda 59 kişi ceza aldı, ancak hiçbiri ‘örgüt üyeliği’ suçlamasıyla cezalandırılmadı. Büyük bölümü ‘Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’na muhalefet’ ve ‘yangın çıkarmak suretiyle 35 kişinin ölümüne sebebiyet vermek’ gibi suçlarla cezalandırıldı.
Dava sürerken, yakalanmayan sanıklar Cafer Erçakmak, Şevket Erdoğan, Köksal Kocak, İhsan Çakmak, Hakan Karaca, Yılmaz Bağ ve Nemci Karaömerlioğlu’nun dosyaları ayrıldı. Erçakmak dışındaki 6 sanık daha sonra yakalandı ve yargılamaları sürdü. Burada ilginç olan, yakalanmayan 7 sanık hakkında Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi’nde süren yargılamadan müşteki tarafın haberdar olmamasıydı. Avukatlar ve yakınlarını kaybeden aileler, 7 sanık hakkında bir davanın sürdüğünü 5 Kasım 2008’de gazetelerde çıkan haberlerden öğrendi.
Herkesi şaşırtan bu ‘ayrı’ Sivas davasının 21 Haziran 2011’deki 25. duruşmasında, Savcı Hakan Yüksel esasa ilişkin mütalaasını açıkladı. Savcı, Sivas olaylarının amacının anayasal düzeni yıkmak olduğunu kaydettiği mütalaasında, yakalanamayan sanıklardan Cafer Erçakmak’ın olaylarda bizzat yer aldığını ve bu nedenle eski TCK’nın 146/1 maddesinde yer alan “Anayasayı cebren değiştirmeye teşebbüs suçunu”, diğer 6 sanığın ise “Anayasal düzeni zorla bozmaya kalkışmaya iştirak suçu”nu işlediklerini ifade etti. Savcı, Erçakmak hakkındaki dosyanın ayrılarak yargılamanın devam etmesini isterken diğer 6 sanığın ise ‘zamanaşımı kapsamına girdiği’ni belirtti: “Zamanaşımı süresinin 15 yıl olduğu, suç tarihinin 2 Temmuz 1993 olduğu dikkate alındığında 2 Temmuz 2008’de zamanaşımı süresinin dolduğu anlaşılmakla sanıklar hakkındaki açılan kamu davasının zamanaşımı nedeniyle düşmesi talep olunur.”

Kırmızı bültenle arandı, Sivas’taki evinde öldü
Yargılama sürerken, devletin sanıklara gösterdiği korumacı tavır hep dikkat çekti. Buna ilişkin en dikkat çeken olay, davanın bir numaralı sanığı Cafer Erçakmak’ın, ‘kırmızı bülten’le aranmasına rağmen son soluğunu, 2011’de Sivas’taki kendi evinde vermesiydi. Erçakmak hakkındaki kırmızı bültenin de ‘Terörle Mücadele Kanununa muhalefet’ten çıkarıldığı ortaya çıktı. Yani yakalansa da Türkiye’ye iade edilmeyecekti.

Katliamı yapanlar maşaları koruyor
Müşteki avukat Kazım Genç: “Sanıklar ceza alsa 7.5 yıl alacaktı. Şimdi bunu da almayacaklar. Sivas katliamını kurgulayanlar maşalarını koruyor. Organize edenlerden hiç bahsedilmedi, olayın arkası aydınlanmadı.”

Kaynak: http://www.radikal.com.tr/Radikal.aspx?aType=RadikalDetayV3&ArticleID=1080852&CategoryID=77

Yorum bırakın